| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | choose (someone) for (something) v. | (birini bir işe/pozisyona) seçmek | ||
|
It rests with you to decide whom to choose for the job. İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış. More Sentences |
||||
| Phrasals | choose (someone) for (something) v. | (birini bir yere/mevkiye) getirmek | ||
| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | choose (something) for (someone) v. | (biri) için (bir şey) seçmek | ||
|
The song that you choose for your first dance should be extraordinary. İlk dansınız için seçtiğiniz şarkı sıra dışı olmalı. More Sentences |
||||
| Phrasals | choose someone or something for something v. | birini belli bir iş ya da rol için seçmek | ||
| Phrasals | choose someone or something for something v. | birini belli bir işe getirmek | ||
| Phrasals | choose someone or something for something v. | birini belli bir role seçmek | ||
| Phrasals | choose someone or something for something v. | birini bir yere/mevkiye getirmek | ||
| Phrasals | choose something for someone v. | bir şeyi birisi için seçmek | ||
| Phrasals | choose something for someone v. | bir şeyi birisi için almak | ||
| Phrasals | choose (something) for (someone) v. | (biri) için (bir şey) almak | ||
